Aşağıda verilen
ipuçları, afet bölgelerinde kamuya ait ya da özel iş yerlerinde hizmet veren kişiler
ile öfkeli bir afetzede arasındaki iletişim sırasında kullanılabilir. Ayrıca,
duruma göre biraz uyarlanarak, aile, komşu ilişkilerinde, yüzyüze ya da telefonla
olan her türlü insan ilişkisinde kullanılması yararlı olabilir.
AFET DURUMLARINDA
İNSANLAR
NEDEN ÖFKELENİRLER?
Bir felaketin
ardından insanları öfkelendirebilecek pek çok neden vardır. Bunların çoğu da
anlaşılabilir, hak verilebilir nedenlerdir. Afet bölgesindeki bir insanın hayatındaki
güvenlik ve rahatlık duygusu sarsılmıştır. Yaşamları müthiş bir biçimde
değişmiştir. Neredeyse her koşula yeniden uyum yapmaları gerekmektedir ve söz konusu
koşullar hiç de kolay değildir.Siz onların öfkelerinin
altındaki bu nedenleri ne kadar iyi anlarsanız, duruma o kadar iyi hakim olabilirsiniz.
Afeti yaşamış bir kişi:
- Yakınlarını/evini/eşyasını/umudunu/vb.
kaybetmiş olabilir.Yiyeceği ya da parası olmayabilir.Rahatlık açısından normalin çok
altındaki yaşam koşullarında yaşıyor olabilir.Kendini güvencede hissetmiyor olabilir.Yakınlarının durumlarından endişe
ediyor/onların sorumluluğu altında ezilmiş olabilir.Kendisine sunulacak yardımlar
gecikmiş/kendisi yardım alma konusunda zorlanıyor olabilir. Yanlış bilgilendirilmiş olabilir.Diğer kişiler tarafından kendisine
saygısızca ya da haksız biçimde muamele edilmiş olabilir.Bazı yardımlardan/desteklerden yoksun
bırakılmış olabilir.Uykusuz kalmış olabilir.Kronik biçimde yorgun ve tükenmiş
olabilir.Ailesinde ve evliliğindeki ilişkiler
gerginleşmiş olabilir.İşsiz kalmış olabilir.İş yükü fazlasıyla artmış olabilir.Aşırı alkol ya da ilaç tüketmiş
olabilir.Aşağılanmış olabilir.Onuru kırılmış/haklarına tecavüz
edilmiş/ “insan yerine konmamış”olabilir.Kendisini kimsenin anlamadığını
düşünüyor olabilir.Kendisine ayırımcılık
yapıldığını/başkalarına iltimas geçildiğini düşünüyor olabilir.Eğer yeterince yüksek sesle, bağırarak
ve talepkar biçimde konuşursa istediklerini elde edeceğine inanıyor olabilir.Beklentileri gerçekleşmemiş/hayal
kırıklığına uğramış/kendini engellenmiş hissediyor olabilir.Sizin bu konuda yeterince bilgi sahibi
olduğunuza inanmıyor olabilir.Görüşmesi gereken insanı (eğer bu
insan sizseniz, sizi) buluncaya kadar çok zorlanmış olabilir.Verilen sözler tutulmamış (veya
tutulamamış) olabilir.
- Çevresinde çıkarılan asılsız
söylentilerden etkilenmiş olabilir.
Bu muhtemel olaylardan
biri ya da bir kaçını aynı anda yaşayan kişi afet yüzünden kaybettikleri ve
yaşadığı değişiklikler nedeniyle kolayca öfkeye kapılabilir.
ÖFKELİ BİR KİŞİ
KARŞISINDA
YAPILMASI GEREKENLER
»Sakin kalmaya çalışın.
Derin bir nefes alın.
Bir yandan da kendi
kendinize:
“Bu söyledikleri,
kişisel olarak benimle ilgili değil.” “Sakin kalabilirim.
Buna hem gücüm hem de yeteneğim var.” “Benim de öfkelenmem
ne ona ne de kendime yarar.” “Onun bu öfkesine
öfke ile karşılık vermeyeceğim”
“Bu duruma hakim
olabilirim” şeklinde telkinlerde bulunun.
Ona kadar sayın.
Dikkatinizi bir yandan da
bedeninizden gelen sinyallere yönlendirin.
»Karşınızdakini ilgiyle ve ciddi bir şekilde dinleyin.
Dikkatinizi
karşınızdakinin söylediklerine verin.
Araya girmeyin.
Anlatacaklarını bitirmesine izin verin.
»Duygularına saygı gösterin.
Geçirdiği sıkıntılar
dikkate alındığında yaşamakta olduğu öfkenin onunaçısından “haklı”
ve “geçerli” nedenleri olabilir. Bunu kendinize hatırlatın.
Duygularını
isimlendirmeye çalışın:
“Sesiniz çok
öfkeli geliyor” / “Sesiniz öfke dolu”
“ Kendinizi çok
engellenmiş hissediyor olmalısınız”“Sanki çok fazla hayal
kırıklığına uğramış gibisiniz”“Çok sinirli
görünüyorsunuz”
“Çok gerginsiniz”
Gibi ifadelerle o
kişinin o anda yaşadıklarını anladığınızı belirtin:
“Kaç kez
uğraştığınız halde bir sonuç alamamış olduğunuzu söylüyorsunuz. Bunun sizi ne
kadar öfkelendirici bir şey olabileceğini anlıyorum.”
“Bu çok
şaşırtıcı bir durum. Ben de endişelendim. Ben şimdi size bir parça yardımcı
olmaya çalışacağım. Ama bir an önce de amirimi bu konuda bilgilendireceğim.”
“Neden bu kadar
öfkelenmiş olduğunuzu anlayabiliyorum… Lütfen neler olduğunu sırayla ve özet
olarak anlatır mısınız?.”
Onu kendisini
dinlediğinize inandırın.
Herhangi bir öneri verme
konusunda çok dikkatli olun.
Onunla aynı fikirde
olduğunuzu ya da olmadığınızı belirtmeden de onu anlayabildiğinizi
hissettirebilirsiniz.
Eğer yüzyüze bir
görüşme yapıyorsanız, kendisine bazı seçenekler sunun. Bu şekilde, hem kendinizin
hem de onun biraz daha güç ve zaman kazanmasına, dikkatleri başka bir yöne çekmeye
ve ilginizi gösterebilmeye yardımcı olabilirsiniz. Eğer imkanlarınız elverişli ise:
Kahve, çay teklif
edebilirsiniz;
Oturmalarını önerebilirsiniz;
Bir başka sefere tekrar görüşmeyi teklif edebilirsiniz.
»Onu öfkelendiren özel noktaları/konuları belirleyin.
Gerçek sorunu
anlamaya çabalayın. Gerekirse ek sorular sorarak açmaya çalışın.
»Dikkatinizi karşınızdaki kişinin sözünü ettiği sorun ve
o sorunun çözümü üzerinde yoğunlaştırın.
Bu aşamada kendisine
sizin nasıl yardımcı olabileceğinizi, sizden o aşamada tam olarak ne istediğini
sorun.
Böylelikle etkileşim
sırasındaki rolleriniz (onunki de sizinki de) belirlenecektir.
Sorun ve çözümü
üzerinde yoğunlaşın.
Umut verin. Kendisine bir parça da
olsa, destek verebileceğinizden, yön gösterebileceğinizden emin olun.
Küçük de olsa, az da
olsa, yardımcı olun ki size yapmış olduğu başvurunun boşa gitmediği duygusuna
kapılsın.
»Karşınızdakine saygınızı sürdürün.
Teselli edici,
acıdığınızı gösteren ya da sorununu hafife aldığınızı düşündürecek
sözlerden kaçının.
»Çözüm için bir konuda söz verdiyseniz, sözünüzü tutun.
YAPILMAMASI
GEREKENLER
»Onun yaşadığı öfkeyi kişisel olarak üzerinize
alınmayın.
Şunu unutmayın:
Karşınızdaki kişinin öfkesi size yönelmiş bile olsa sizinle ilgili değildir.
Kişi hayatındaki
herhangi bir duruma ya da sizin temsil ettiğiniz bir kişiye ya da kuruma öfkelidir.
»Karşınızdakine asla, “Sinirlenmeyin../Sinirlenmeye ne
gerek var..” demeyin.
»Münakaşa etmeyin/Tartışmaya girmeyin.
»Eğer o şaka yapmıyorsa, şaka yapmaya kalkışmayın. Konuyu
espiri ile hafifletmeyin.
SON OLARAK….
EĞER SİZİN BÜTÜN
ANLAYIŞLI YAKLAŞIMINIZA RAĞMEN KARŞINIZDAKİ KİŞİ ÖFKESİYLE SİZE ENGEL OLMAYA
DEVAM EDİYORSA AŞAĞIDAKİ YÖNTEMLERE BAŞVURABİLİRSİNİZ
- Derin bir nefes alın ve, “Bir dakika
lütfen. Bu durumun sizi çok rahatsız etmiş olduğunu görüyorum ve sizi anlıyorum.
Ama, sorununuza neden olan ben değilim. Size yardımcı olmaya çalışıyorum ama bu
konuda lütfen siz de bana yardımcı olun. Buna ihtiyacım var.” sözlerini
vurgulayın.Kişi öfkesini sürdürüyorsa, bu sorunu
çözmeye çalışmayın. Öfkeyle kavrulan biriyle yapıcı bir konuşma
sürdüremezsiniz.Mümkünse, “Bakın, sizin şu anda
muhatap olmanız gereken kişi ben değilim” diyerek bir başka kişinin devreye
girmesi/yardımcı olması için girişimde bulunun.Eğer öfkesi devam ediyorsa, “ Bana
yönelttiğiniz bu hakaretlerden/ aşağılamalardan/ ses tonunuzdan çok rahatsızım.
Kızgın olduğunuzu anlıyorum. Ama size yardımcı olmaya çalıştığımdan emin
olmanızı istiyorum” deyin.Öfkesi bütün bu söylediklerinize
rağmen devam ediyorsa, “Lütfen kendinizi biraz daha sakin/daha kendinize hakim
hissettiğinizde tekrar görüşelim” diyerek konuşmaya son vereceğinizi belirtin.
- O yine devam ediyorsa, “Kusura
bakmayın ben bir süre için uzaklaşmak zorundayım" diyerek, oradan
uzaklaşın; ya da, “Telefonu kapatmak durumundayım” diyerek konuşmayı
kesin.
Unutmayınız!
Öfke bulaşıcıdır.
Mümkün olduğu ölçüde öfkeyi tırmandırmayın. Sizin göreviniz bu gerilimi
azaltmaktır. İnsan olarak göreviniz gereği siz de aşırı yük ve stres altında
olabilirsiniz. Siz de sık sık küçük olaylarda bile öfke duyabilirsiniz. Öfkenizi
kontrol etmenizin hem size hem de hizmet verdiğiniz kişilere zincirleme olarak büyük
yararı olacaktır.